DEPRESYON

Çoğu kişi yaşamının belli dönemlerinde mutsuz, çökkün, keyifsiz hissedebilir. Olumsuz düşüncelerden kendimizi alamadığımız ve baş etmekte zorlandığımız zamanlar yaşayabiliriz. Peki hissettiğimiz bu duygular ve olumsuz düşüncelerimiz ne zaman ‘depresyon’ olarak adlandırılır?

Depresyon, yaşamda karşılaşılan olumsuz olay ve durumlara karşı hissedilen mutsuzluk, hüzün gibi duygulara ek olarak beynin işleyişini, hormonal dengeyi, bağışıklık sistemini de etkileyen bir bozukluktur.

Depresyon geçiren birey en az birkaç hafta boyunca günün büyük kısmında kendisini mutsuz, çökkün hisseder.

• Daha önceden kendisine keyif veren faaliyetleri yapmaktan eskisi kadar keyif almaz, hoşlandığı etkinliklere olan ilgisi azalır.

• Enerjisinde azalma görülür, daha çabuk yorulmaya başlar.

• Uyku düzeninde ve iştahında değişiklikler meydana gelir.

• Dikkatini odaklamakta zorluk yaşayabilir, hafızasının zayıfladığını hissedebilir.

• Çaresizlik, değersizlik, ümitsizlik gibi duyguları daha yoğun hisseder.

• Yaşanan olumsuz duygular, gündelik işlerini yerine getirmesini güçleştirir. Bu, kendisini yetersiz ve başarısız görmesine sebep olur ve suçluluk, ümitsizlik duygusu yoğunlaşır.

Depresyon aynı zamanda kişinin düşünce ve değerlendirme süreçlerinde de bazı bozulmalara neden olur. Kişinin kendisi, çevresi ve dünya hakkındaki düşünce ve yargıları olumsuz bir hale bürünür. Depresyonu bir senaryo yazarı gibi düşünebiliriz. Başrolünde sizin olduğunuz oldukça kasvetli ve karamsar hikayeler yazar ve bu hikayelerin mutlak gerçekler olduğuna sizi inandırır. Depresyonda iken kişilerin sahip olduğu bazı olumsuz inançlar şunlardır;

• Çok zayıf ve tembelim. Hiç çabalamıyorum. Hayatımın bu hale gelmesi benim suçum!.: Depresyon psikolojik ve biyolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar bu nedenle vücudumuzda bazı fiziksel etkileri görülür. Hormonal denge bozulur, bağışıklık sistemi zayıflar. Kişinin enerjisinde, dikkat ve motivasyonunda azalma görülür, iştah ve uyku düzeninde bozulmalar meydana gelir. Yataktan kalkmak, kişisel bakımı yerine getirmek çok zor bir hale gelir. En basit gündelik işler bile imkansız gibi görünmeye başlar. Hissettiğiniz tembelliğin kendi kişiliğinizin bir parçası değil, depresyonunuzun bedensel bir sonucu olduğunu unutmamalısınız.

• Değersiz ve sevilmeyi hak etmeyen, işe yaramaz biriyim!: Depresyon sizi insanların sevgi, şefkat ve ilgisini hak etmediğinize inandırır. İnsanların senden sıkıldığını, onlara yük olduğunu, kimsenin sana değer vermediğini söyler. Olumsuz duyguların etkisi altında kalan kişilerin bakış açıları da değişir. Çevremizdeki kişilerin davranışlarını algılama biçimimizde yanlılıklar meydana gelir. Aramamıza geri dönüş yapmayan arkadaşımın bizi artık sevmediği ya da kimsenin sizi dinlemek istediği gibi hatalı çıkarımlar yapabilirsiniz. Oysa gerçek; değerli ve sevilmeyi hak eden bir bireysiniz. Depresyonunuz size yalan söylüyor. Kendinizle yaptığınız iç konuşmalarınız ve olumsuz düşünceleriniz üzerine çalışarak bu durumla baş edebilirsiniz.

• Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve ne yaparsam yapayım bunu değiştiremeyeceğim!: Depresyonda iken kendimiz, etrafımızdakiler ve dünya hakkında olumsuz düşünce ve inançlara sahip oluruz. Bu durum, hayata sürekli puslu bir camın arkasından bakmaya benzer. Ancak gerçek bunun tam tersidir. İnsanlar iyi dönemler geçirdikleri gibi kendilerini daha kötü hissettikleri, zorlandıkları dönemler de geçirirler. Hayat düz bir yol değildir; iniş ve çıkışlarla doludur. Daha iyi hissettiğin günler olacağı gibi, bazen böyle günlerin de olacak. Eğer doğru şekilde mücadele edersen içinde bulunduğun depresyondan çıkabilirsin. Uzman desteği sayesinde yaşamdaki olumsuzluklarla baş etme becerini geliştirebilirsin.

• Bunu asla atlatamayacağım!: Depresyonda iken kişilerin olaylara bakış açısı ve problem çözme becerisi zayıflar. Bu nedenle alternatif çözüm yollarını görmek zor bir hale gelir. Sadece sorun yaratan durumlara odaklanır ve alternatif düşünme biçimlerini göremeyiz. Yani sorun odaklı yaşar ve çözüm yollarını fark edemeyiz. Depresyon bize yaşadığımız sorunların asla üstesinden gelemeyeceğimizi, atlatamayacağımızı söyler. Oysa gerçek; düşündüğünden çok daha güçlüsün. Bakış açını yeterince genişletir ve alternatif düşünceleri görmeyi öğrenirsen bu durumu atlatabilirsin. Çünkü bu durumu atlatabilmiş pek çok insan var. Sen de onlardan biri olabilirsin!

Psikoterapi, depresyonun sağaltımında etkin bir yöntemdir. Alanında eğitimli, yetkin, uzman kişilerce uygulanan psikoterapi, depresyona neden olan duygu, düşünce ve davranışların fark edilmesine ve anlaşılmasına olanak sağlar. Psikoterapi ile uyum bozucu olumsuz düşünceler, uyumlu ve sağlıklı yeni düşüncelerle yer değiştirir, baş etme becerisi kazandırılır ve kişinin psikolojik sağlamlığı arttırılır.

ESE Psikoloji olarak uzman desteğimiz ile yanınızdayız!